15 Ekim 2015 Perşembe

GECELER

                                                   
Gecelerin her zaman ayrı bir sırrı, ayrı bir giz’i olmuştur benim hayatımın içinde. Gece olduğunda düşünce ufkum daha bir dinginleşir, daha bir olgunlaşır sanki. Gece daha bir dürüst olurum kendime. İçimde yaralı kalanlar, ölüp gidenler gelir aklıma ve birden kendimi toplar, geleceği düşünür, geleceği hayal ederim, üstelik tüm güzelliği ile. Başımı gökyüzüne kaldırıp, o yıldızlara, sonsuz ve dipsiz karanlığa baktığımda bulunduğum yerden farklı dünyalara uçup giderim sanki. Bazen enerji dolar, bazen gecenin yarattığı o karanlığın içine saklanır, kendimi tenha da sanarım ve usulca gözyaşımı dökerim içime, farklı düşünceler üzerinden.
Gün içerisinde işimizin gereği koşuşturmalar, insanlar, dost ve arkadaş sohbetleri, kendinizi dinleme zamanınız pek olmaz, fakat gece öyle mi? Gece sen ve sen baş başa kalır, kendinle sohbet eder, yeri geldiğinde de kendinle hesaplaşırsın. O gece vakitlerinde kimse sana dokunamaz, düşünce ve isteklerine dur diyemez, hayallerin, fikirlerin, aklından geçirdiğin her şey ama her şey sana aittir, tüm saflığı ile. Hani bir kitap alır okursun ve o kitap seni farklı bir dünya ya taşır, buralardan alır götürür ya, işte gece vakti, gece sessizliği de aynı böyledir. Gece meydana getirdiğin sana ait o dünyanın, lideri de, diktatörü de, kralı da sensindir, çünkü o sessizlik anı, gecenin mahremiyeti yalnızca sana aittir.
Bu yüzden çoğu insanın aksine ben geceleri severim. Öyle gecelere ait hurafe ve batıl inanışlara da meyil vermem, inanmam. Çünkü o vakitler sizindir ve yalnızsınızdır. Hatta; size de tavsiyemdir, bu gece vakitlerinde kendinize özel zaman ayırın, bir kere tadına vardınız mı! Gece saatlerini iple çekersiniz, belki de sabah olmasın dersiniz.
En güzel şiiri, en güzel yazıyı gece yazarsın, Rabbine yönelip en güzel, en samimi dualarını gece yaparsın, çünkü sadece rabbinle sen baş başa vermişsindir. Gözyaşlarını saklamadan dökersin yalvarırken, isterken. Bazı insanlar gece olduğu zaman melankoli olur, hatta “ melankoli, kış gecesinin çıkardığı seslerdir” derler, ben ise aksine daha bir istekli olurum, yazılarım sanki ışıtır geceyi. Adeta, kendimle yarışırım yazı yazarken, bir başka verimli, bereketli saatlerdir o saatler benim için. Gece yatıp uyuduğum zaman neredeyse vakit kaybı gibi gelir bana, hiç yatmak gelmez içimden. Geceler benim tüm sırlarımı, düşüncelerimi, hayallerimi bilirler, çünkü kendi içimde en dürüst birlikteliğimi kurduğum vakitlerdir, gece vakitleri.

Geceler...
http://hakanakkus.com/2015/10/15/geceler/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder